1- Genel
Kobirate Uluslar arası Kredi Derecelendirme ve Kurumsal Yönetim Hizmetleri A.Ş.’nin (Kobirate) Bankaların derecelendirilmesi metodolojisi niteliksel ve niceliksel faktörlerden oluşmaktadır.
Banka Kavramı ile Bankalar Kanunu Mevzuatı kapsamında Banka ve Holdingleri, Yatırım Bankalarını, Özel/Kamu Bankalarını ve Katılım Bankalarını kapsamaktadır.
Kobirate Uluslar arası Kredi Derecelendirme ve Kurumsal Yönetim Hizmetleri A.Ş. bankaların derecelendirilmesinde;
Bağımsız denetim kuruluşlarınca ve denetim yetkisine sahip meslek mensupları tarafından Türkiye Muhasebe Standartları Kurulu’nca belirlenmiş muhasebe ilkelerine uygunluğu onaylanmış bulunan asgari üç-beş yıllık tarihsel faaliyetleri ve bu süreye tekabül eden finansal ve finansal olmayan verileri içeren bağımsız denetim raporları, yapılacak analizin temelini oluşturmaktadır.
Kobirate, Bankalar ve diğer finansal kurumlar için yapısal özellikleri gereği farklı metodolojiler geliştirmiştir.
Bankalar, ülke ekonomisindeki önemli rolü nedeniyle yerel düzenleme ve denetim otoriteleri tarafından tüm aktiviteleri sıkı kurallarla çerçevelenmiş ve düzenli bilgi akışı sağlanan bir sistem ile gözetim altında tutulmaktadır. Kobirate olarak metodolojimizin amacı özellikle bizim gibi gelişmekte olan piyasalarda işlem yapan bankaların, makro ekonomik dengelerin getirdiği kısıtlar altında ne kadar güçlü olduğunu belirlemeye yöneliktir.
Uluslar arası bankacılık sektörünün zaman içerisinde yaşadığı likidite sıkıntıları, yüksek montanlı kayıp ve zararlar ve hatta iflas durumları dikkate alındığında, bugün bankacılık sektörünün geldiği noktada Kurumsal Yönetim ile Risk Yönetim İlkelerine uyumun son derece önemli olduğu görülmektedir.
Çağımızın bankacılık anlayışında bankacılık faaliyetleri kapsamında risk almamak ya da riskliliği azaltmaktan çok riski yönetmek önem kazanmıştır. Bu anlamda karşımıza çıkan diğer bir önemli konu ise bankaların faaliyetlerini sürdürürken üstlendiği gerek ekonomik ve gerekse sosyal sorumluluklarından dolayı banka yönetim kurulunun nihai sorumluluğunun aranıyor olmasıdır.
Kobirate olarak Kurumsal Yönetim İlkelerine verilen önemin asıl nedeni budur. Ölçeği ne olursa olsun, Kurumsal Yönetim ilkelerine tam uyum sağlamış ve düzenli olarak bu ilkeler çerçevesinde işlem yapan bir bankanın mevcut eksikliklerini zaman içerisinde tamamlama ve piyasanın gerektirdiği ve kendi stratejilerine uygun ürün/hizmet çeşitliliğine ulaşma azminde olacağı beklenmektedir.
Gelişmiş piyasalarda yaygın olarak kullanılmakta olan kredi türev ürünleri ve çeşitli seküritizasyon teknikleri, bu tür ürünler kullanmayan bankalar için talep edilmeyecek bilgiler olmasına karşın metodolojimizin bütünlüğü açısından soru setine dahil edilmiş olmakla birlikte, 2 ayrı değerlendirme sistemi kullanılarak uygun olmayan kriterlerle karara varılma yanılgısından kurtulma hedeflenmiştir. Böylece uluslararası bazda bir banka derecelendirme metodolojisi tutarlılığı da göz ardı edilmemiştir.
2- Değerlendirme
Bankaların ülke ekonomisindeki rolü ve diğer işletmelerle olan farklılıkları dikkate alındığında, değerlendirilme aşamasında göz önüne alınması gereken birden fazla değişken bulunmaktadır.
Bu anlamda, Kobirate, bankaların derecelendirme metodolojisinde aşağıda da açıklanan şekilde birden fazla değerlendirme basamaklarını kullanarak nihai sonuca ulaşmayı hedeflemektedir.
a- Yapısal Değerlendirme
Bir bankanın olası temerrüt ihtimalinin ortaya çıkması durumunda, ülke ekonomisine olacak etkisi değerlendirme kapsamındadır.
Değerlendirme konusu bankanın temerrüt ihtimalinin ortaya çıkması durumunda devlet desteği sağlama ihtimali, Bankacılık Sistemi içerisindeki payı, piyasa yapıcılığındaki konumu, devlet destekli ve kamu kredilerindeki kreditörlük ve /veya garantörlük durumu, müşteri yoğunluğu, uluslar arası piyasalardaki etkinliği ve buna bağlı yurt dışı taahhütlerinin büyüklüğü ile doğru orantılıdır.
Genel olarak bankacılık ve yerel otoriteler, bankaların basiretli ve profesyonel davranış sergilemelerini isterler. Bu nedenle, hangi bankalara hangi şartlar altında ve hangi ölçüde destek sağlayacaklarına ilişkin bilgiler elde edilebilir nitelikte değildir. Burada, genel olarak gelişmekte olan ekonomilerdeki geçmiş otorite aksiyonları ve ülkemizde yaşanmış deneyimler değerlendirmemize ışık tutabilir niteliktedir.
Ancak genel anlamda bakıldığında, herhangi bir bankanın uluslar arası kabul görmüş ülke notu’nun üzerine çıkması içinde bulunduğumuz gelişmekte olan ülkeler piyasasında sık karşılaşılabilir bir olgu değildir.
b- Destekleme Değerlendirmesi
Bankaların değerlendirilmesinde dikkate alınması gereken en önemli konulardan biri de olası temerrüt ihtimalinde bankanın kim/kimler tarafından destekleneceğinin belirlenmesidir.
Bu tür olası durumlarda bankayı destekleyebilecek olan taraflar;
- Ulusal otorite
- Yabancı kreditörler
- Banka hissedarları
olarak sınıflandırılabilir.
Ulusal otorite desteğinin hangi şartlar ve koşullar altında olabileceği yukarıdaki “Yapısal Değerlendirme” bölümünde açıklanmıştır. Ulusal otoritenin destekleme kapsamı, bankanın TCMB nezdindeki rezervlerinin serbest bırakılmasından, bankacılık işlemlerine devlet garantisi ve / veya taahhüdü verilmesine ve hatta sistemdeki domino etkisi göz önüne alınarak mevduat sigorta kapsamının genişletilmesine kadar varan bir yelpazede olabilir. Olası temerrüt ihtimalinin ortaya çıkması durumunda Yabancı kreditör desteği sağlamak ise, yüksek olasılıkla devlet ve / veya ortak teminatının talep edilecek olması nedeniyle daha zorlu bir sürece karşılık gelecektir. Ancak, her durumda yabancı kreditör desteği sağlayabilme imkanı, banka derecelendirmesinde olumlu bir puan olarak dikkate alınır.
Banka hissedarlarının desteği ise, olası temerrüt ihtimalinin ortaya çıkması durumunda asıl irdelenmesi gereken konudur. Burada, banka hissedarlarının gerçek kişiler ya da aileler olması durumunda bu kişilerin şahsi korunma güdülerinin ön plana çıkacağı göz ardı edilmemelidir. Bu tür bir hissedarlık yapısında içgüdülerin nasıl şekilleneceğini tahmin etmek güçtür. Kurumsal yapıdaki bir sahiplik durumunda destekleme isteği ise, sahiplerin bankadaki kontrol gücü, mevcut durumdaki garantörlükleri ve bankanın kendileri için olan önemine ve hatta yasal sınırlar içerisinde diğer grup firmalarına kullandırdıkları kredi büyüklüklerine göre şekillenecektir.
Kobirate Destekleme Değerlendirmesi, bankaya destek sağlayabilecek tarafların destekleme potansiyellerinin belirlenmesini amaçlar.
Bankacılığın ana temelinin basiretli ve profesyonel çalışma koşullarının sağlanması olduğu dikkate alındığında, destekleme değerlendirmesin banka ile işlem yapacak 3. taraflara genel bir görüş sağlamaya yönelik olduğu kaçınılmazdır.
c- Kobirate Değerlendirmesi
Kobirate banka derecelendirmesini, aşağıda verilen soru setlerinin değerlendirilmesi sonucunda yapmaktadır. Hazırlanan soru seti, bankanın ortaklık yapısı, kurumsal yönetimi, yasal çerçeveye uyumunu ortaya koymaya yönelik nitel sorularla birlikte bankacılık işlemlerindeki başarısını ölçmeye yönelik nicel sorulardan oluşturulmuştur.
Hazırlanan soru setinde, hem bankanın yapısını belirlemeye yönelik ve hem de destekleme değerlendirmesi yapılabilmesine olanak sağlayacak soru kümeleri bulunmaktadır.
Kobirate derecelendirme soru seti, EVET / HAYIR gibi yanıtların dışında açıklama ve/veya belge talep eden sorulardan oluşmaktadır.
Derecelendirme uzman ve analistleri alınan yanıtları değerlendirirken, ilgili kanun ve yönetmeliklere uyumun yanı sıra yaptığı analizler sonucunda olması gereken değerlere yakınlığı ölçüsünde puanlama yapacaktır. Değerleme uzman ve analistlerinin yaptığı bu çalışma ile ilgili ulaştığı notların, nedenlerini açıklayıcı bir raporu bulunacaktır.
Kobirate Kredi Komitesinin nihai sonuca ulaşmasında bu raporun incelenmesi önemli bir etkendir.
Camels Analizi ile elde edilen puan ise, banka puanının Kobirate Kredi Derecelendirme Komitesi inisiyatifinde yukarı ya da aşağı yönlü düzeltmesine konu olacaktır.
Camels analizi ile ilgili olarak benchmark oluşturması amacıyla Kobirate ana sisteminde Türk Bankacılık Sektörünün sürekli güncel tutulan yıllara sari Camels analiz sonuçları bulunmaktadır.